18 Aralık 2008 Perşembe

ÖZÜR'CÜLERE TEPKİ ÇIĞ GİBİ


Dışişleri Bakanı iken ABD ile gizli anlaşma yaptığını itiraf eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de desteklediği "Özür Diliyoruz" kampanyacılarına tepkiler çığ gibi büyüyor. Yaşanan olayları bir yurt savunması olarak değerlendiren bir grup tarafından yeni bir site oluşturuldu. http://www.ozurdileme.com/ adresinden yayın yapan sitede, yaşananların soykırım olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek, imza kampanyası başlatıldı. Sitede şu ana kadar 7206 kişi elektronik olarak, kamyanyaya katıldı. Sitede imzaya açılan metin şöyle:


Soykırım yapmadık, vatan savunduk.. özür dilemiyoruz...

Kendilerini "aydın” olarak niteleyen ancak kesinlikle Türk bayrağının dalgalandığı bütün yurt topraklarında yaşayan hiçbir insanımızı temsil etmeyen bu şahısların “Özür Diliyoruz” adı altında başlattığı kampanyayı nefretle kınıyoruz.

Tarihsel belgeler ortadadır;

Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu topraklarını paylaşım savaşıdır.
Bu savaşta, yüzlerce yıl Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkesler ile kardeşçe yaşayan Ermeni halkı, 1830’lu yıllardan itibaren topraklarımıza giriş yapan Amerikan misyonerleri tarafından kışkırtılmıştır.

Bazı Ermeniler, Çarlık Rusyası, Fransa ve diğer emperyalist güçlerle birlikte hareket etmiş, çeteler oluşturmuş ve Anadolu’da yıllarca kardeşçe yaşadıkları Türkleri kırıma uğratmıştır.
Ermeni Taşnak Partisi lideri ve bağımsız Ermenistan'ın (1918-19) ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni bile 1923 Parti Kongresi'ne sunduğu ve daha sonra kitap halinde yayımlanan raporunda geçmişin şu özeleştirisini yaparak 1914-1923 yılları arasındaki süreci savaş hali diye tanımlar ve şu tespitleri yapar: "Türklere karşı milis birlikleri oluşturulması ve Rusya'ya koşulsuz bağlılık gösterilmesi hatadır... Osmanlı yönetimi zorunlu göç kararını savunma güdüsüyle almıştır..."

Arşivlerde, Çarlık Rusya’sı destekli Ermeni çetelerinin 525 bin Türk’ü katlettiği belgelenmiştir.
Hal böyleyken, İttihat ve Terakki yönetimi, 1915’te vatan savunması için, cephe gerisini garantiye almak için Ermenilerin tehciri yönünde bir karar almıştır. Bu süreçte karşılıklı kırımlar olmuştur. Ancak bu asla ve asla bir soykırım değildir.

Bu tartışma tarihi değil, siyasidir. Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi’nde ve daha birçok emperyalist ülkenin parlamentolarındaki tasarılarda “1915-1923” tarihleri arasında “sözde Ermeni soykırımı yapıldığı” iddia edilmiştir. Bu tarihler bile bu kararın siyasi olduğunu kanıtlamaktadır.

Kurtuluş Savaşımızı “Soykırım”, Türkiye Cumhuriyeti’ni “Soykırım üzerine kurulmuş bir devlet”, başta Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın önder kadrolarını da “soykırımcı” ilan edeceklerdir.

Atalarımız (ne Osmanlı yönetimindeki İttihat ve Terakki yöneticileri ne de başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere liderlerimiz) soykırımcı değil, vatan savunması yapan bağımsızlık savaşçılarıydı. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu oyunu bozacağız.

Biz, Türk Milleti olarak ÖZÜR DİLEMİYORUZ. Yüzlerce yıldır bulunduğumuz coğrafyada kardeş halkları birbirine düşüren emperyalistlere, başta Mehmetçiklerimizin kanları olmak üzere, dökülmesinde payları bulundukları her damla kan için özür diletmeye Türk Milleti ve gençliği olarak YEMİN EDİYORUZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder