19 Aralık 2008 Cuma

Abdullah Gül destekli “Özür diliyorum” imzacıları, emperyalistlerin “bellek çalışması” dedikleri işi yapıyorlar!

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, 18 Aralık 2008 tarihinde Ankara'da bir basın toplantısı yaparak, "Özür" kampanyası ve buna Abdullah Gül'ün desteğini değerlendirdi. Gültekin'in açıklaması özetle şöyle;

Fransa’nın Yerel Yönetimlerden Sorumlu Bakanı Alain Marleix, 3 Aralık 2008 tarihinde Hükümeti adına, Ermeni sorunu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan ziyareti üzerinden Türkiye bir 'bellek çalışması' yapmaya başladı. Bunun cesaretlendirilmesi gerekir” dedi.
Son günlerde bir grup öğretim üyesi ve Sorosçu aydının başlattığı “Özür diliyorum” kampanyasının gerçekte ne olduğu, bu açıklamayla ortaya çıkmış oluyor. Bu kampanyanın arkasında doğrudan doğruya emperyalistler bulunmaktadır.
Yüzyıl önce ülkemizin parçalanması ve sömürgeleştirilmesinde, Ermeni sorununu bir araç olarak kullanmak isteyenler, bugün aynı amaçla yeniden sahne almışlardır.
Tarihi gerçekler ters yüz edilmektedir. Amaç Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “soykırımlar üzerinde kurulmuş gayrı meşru bir devlet olduğu” yönünde dünya kamuoyunu oluşturmak, Türk milletinin ise kendini savunma iradesini kırarak emperyalist planları yeniden hayata geçirmenin yolunu açmaktır.
VATANIMIZI SAVUNDUK
Birinci Dünya Savaşı, emperyalistler arası bir paylaşım savaşıydı. En önemli amaçlarından biri de henüz sömürgeleşmemiş Osmanlı topraklarının sömürgeleştirilmesiydi.
Emperyalistler dört bir yandan işgale giriştikleri Osmanlı ülkesinde yaşayan azınlık milletleri kışkırtarak isyan ettirdiler ve böylece Osmanlı Ordusu’nu arkadan vurdular.
Türk Milleti ise emperyalistlere ve onlarla işbirliği yapanlara karşı vatanını savundu.
Emperyalizme karşı mazlum milletlerin tarihteki ilk Kurtuluş Savaşı’nı verdi.
İşte emperyalistlerin “Soykırım” diye mahkum etmeye çalıştıkları, bu Kurtuluş Savaşı’dır.
ERMENİSTAN BAŞBAKANI KAÇAZNUNİ TÜRKLERDEN ÖZÜR DİLEDİ
Kurtuluş Savaşı’mız emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin yenilgisiyle 1922 yılında sonuçlandı. Bütün Dünya, emperyalistler ve onlarla işbirliği yapan Ermeniler de dahil olmak üzere herkes, Türklerin vatanlarını savunduğu gerçeğini kabul etmek zorunda kaldı.
Ermenistan Devleti’nin ilk Başbakanı ve Taşnaksutyun Partisi’nin yöneticilerinden Ovannes Kaçaznuni 1923 yılında Partisi’nin Bükreş’te toplanan Yurtdışı Konferansına sunduğu Rapor’da şunları yazdı:
‘1914 Kışı ve 1915 yılının Bahar aylarında kayıtsız şartsız Rusya’ya yönelmiş durumdaydık… Gönüllü birlikler oluşturduk ve Türkler daha savaş konusunda tarafsız konumda iken onlara karşı askeri operasyonlara giriştik.
‘Aklımız dumanlanmıştı… Herhangi bir gerekçe yokken zafer havasına kapılmıştık; sadakatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında Çar Hükümeti’nin (Güney Kafkasya Ermenistan’ı ile Türkiye’nin Ermeni vilayetlerinden oluşan) Ermenistan’ın bağımsızlığını bize armağan edeceğinden emindik….
‘1915 Yaz ve Sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu göçe (tehcir) tabi tutuldu, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar Ermeni meselesine ölümcül bir darbe vurdu…
‘Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşıldığı üzere, Türkiye’de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem, en kesin ve en uygun bir yöntemdi…
‘Kendimiz dışında bir suçlu aramayalım…
‘Taşnaksutyun’un artık yapacak bir şeyi kalmadı… İntihar etmeyi öneriyorum.’
(Ovannes Kaçaznuni, Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok. Kaynak Yayınları. 1.b. Kasım 2005)
Tarihi gerçek budur.
Ama emperyalistler emperyalistliklerinden; işbirlikçiler ise hainliklerinden vazgeçmiyorlar.
Şimdi, o eski emellerini gerçekleştirmek açısından koşulların uygun olduğunu düşünüyorlar.
EMPERYALİSTLERİN TALİMATIYLA YAPILAN BELLEK ÇALIŞMASI
Abdullah Gül, boylu boyunca Sorosçu imzacıların arkasındadır. Yaptığı açıklamaya bakalım:
“Türkiye, görüşlerin açıkça ifade edilebildiği bir ülke. Herkes görüşlerini açıkça ortaya koyuyor… Sorunların, problemlerin olduğu komşularımızla sorunları konuşarak çözmek kararlılığındayız, bu mümkün. Problemlerin devam etmesinin kimseye bir yararı yok.”
Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zatın söylediklerine bakınız. Sorunu ortaya çıkaran kim?Kars ve Lozan Antlaşmaları ile çözülmüş olan ve daha da önemlisi sorunun tarafı olan Ermenilerin o zaman özür dilemesi ile çözülmüş bir olayı, aradan 60 yıl geçtikten sonra gündeme getiren kim?
Tarihi gerçekleri tartışmayı ret ederek, “soykırım yaptınız” dayatmasında bulunanlar kim?
“Biz soykırım yapmadık vatanımızı savunduk” diyen Doğu Perinçek’i, Yurtdışı Temsilcimiz Ali Mercan’ı ve Bern ADD Başkanı Ethem Kayalı ile Zürih ADD Başkanı Hasan Kemahlı’yı hapis cezasına çarptıran kim?
Türklerin görüşlerini ifade etmelerini, Lozan’da, Berlin’de, Paris’te, Brüksel’de ve Hollanda’da engellemek için çırpınanlar kimdi?
Bütün bu soruların cevabı emperyalistler ve işbirlikçileridir.
Ermeni sorunu konusunda gerçekleri dile getirdiği için bugün komplolarla içeri atılanlar da Doğu Perinçek ve arkadaşlarıdır.
Öte yandan, hainlerin Türkiye’de; “Türkler soykırım yaptı” tezini sonuna kadar özgürce savundukları da bir gerçektir.
Abdullah Gül ise “sorunların devam etmesinin bize bir yararı yok” diyor ve “fikir özgürlüğü” adına “sorunu yaratanları” destekliyor.
Çünkü Fransız Bakan’ın da ifade ettiği gibi O da; Soros imzacıları da; Türk Milletine yönelik bir “Bellek çalışması” yapıyorlar.
Talimat, emperyalistler adına Fransız Bakan’dan; para, Soros’tan; uygulama, işbirlikçilerden; koruma, Çankaya’yı işgal etmiş olan Zat’tan.
İşte Türk Milleti’ne karşı sahnelenen oyun budur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder